Bu sabah uyandık ve size yeni bakış açıları ve yetenekler kazandırarak gelirinizi artıracak kitap önerileri listesi oluşturmak istedik. Bilmeta ailesi olarak, yeni medya kanallarını “araştırma, öğrenme ve geliştirme” için kullandığımız kadar, dünyanın en eski ve güçlü “öğrenme” mecrası olan kitapları da es geçmiyoruz. Mümkün oldukça her hafta, ama kesinlikle iki haftada bir, okumanızda fayda olacak kitapların listesiyle karşınızda olmaya çalışacağız. Girizgâhı fazla uzun tutmadan, önerilerimize başlayalım.
Referans Pazarlaması: Dünyanın En Bilinen Pazarlama Sırrı
Ivan Misner, Mike Macedonio, Ayşe Aslan | MediaCat
“Kişisel gelişim” ya da “network pazarlaması” sözcülerini duyunca yüzü buruşanlardansanız, size hak vermediğimizi söyleyemeyiz. Bu kategorilerde, özellikle çok satanlar arasına giren kitaplar, genellikle öyle “katlanılmaz” klişelerle dolu oluyor ki; kitapçıda o rafın önünden bile geçmek istemeyebilirsiniz. Ama bu kitap, o klişeleri çok başarılı ve mantıklı şekilde derleyen bir kitap. Çünkü konusu gereği, insan doğasının en temel “iş geliştirme” ve “ticari bağlantı kurma” davranışlarını temel bir mantık üzerine oturtuyor.
İçten, kendiliğinden geliştirdiğiniz gündelik davranış kalıplarının, işletmenize ömür boyu kâr sağlayacak bir metodolojiye dönüşebileceğini anlatan bu kitap; kalıcı, etkili, uzun vadede sürdülebilir şekilde kazan getiren, “doğal pazarlama” kalıplarının etrafında kurgulanıyor: Tavsiye. “Dünyanın en eski ve gündelik ‘reklam motoru’ olan tavsiye hakkında, söylenmemiş ne olabilir ki?” diyorsanız, sorunuzun cevabı: Referans Pazarlaması: Dünyanın En Bilinen Pazarlama Sırrı kitabında.
Dijital Oyun Endüstrisi Terminolojisi
Tansu Kendirli | Abaküs
Dijital Oyun Endüstrisi Terminolojisi, oldukça iyi derlenmiş ve Türkçeyi, mümkün olan sınırlar içinde en hakkaniyetli biçimde kullanmış kitaplardan biri. Oyun endüstrisi ile haşır neşir olanların anlayabileceği üzere, pek çok kavram ve standarta, etkin Türkçe karşılıklar bulmak gerçekten zor olabiliyor. “Bu kitabı okuyunca, gelirimiz neden ve nasıl artacak?” diye sorabilirsiniz. Onun cevabını şöyle verelim:
Dijital ajanslar yaygınlaşmaya başladığı ve hala “dijital ajans” diye özel bir tanıma ihtiyaç duyulduğu o eski günlerde, dijital platform ve mecralara iş yapan herkes, bir süre sonra “oyun yapacağız” hedefiyle heyecanlanıyordu. Bugün, hâlâ, pek çok benzer yapının, “gündelik işlerle para kazandıktan sonra”, asıl hedefinin “oyun yapmak” olduğuna şahit olabilirsiniz. Fakat oyun yapan ve konuda istikrarlı bir başarı yakalayan kişi ya da grup sayısı, Türkiye özelinde, çok az. İşte bu kitap, ayakları yere basmayan “oyun yapma” hedefinin, ilk mihenk taşı olabilecek bir kitap: Neden bahsettiğinizi daha iyi anlayabileceğiniz, küçük ama etkili bir külliyat.
Tansu Kendirli, kitabın ön sözünde, benzer kaygı ve düşüncelerle neden bu kitabı yazmak istediğini çok güzel şekilde anlatmış. Eğer, sürekli büyüyen ve genişleyen oyun sektötünde bir “üretici” olarak yer almak istiyorsanız, gelirinizi artıracak kitap önerileri listesine bir “alfabe” niteliğinde giren bu sözlüğe göz atabilirsiniz.
Hissedilen Zaman: Zamanı Nasıl Deneyimleriz?
Marc Wittman | Metis Bilim
Zaman yönetimi, proje yönetimi, iş yönetimi gibi konuları direkt “zaman” perspektifinden ele alan klasik kitapların en büyük problemi, “zaman” kavramına “psikolojik” bir tanım getirmekten aciz oluşlarıdır. Zamanın “göreceli” olması, konunun irdelenişine, sınırları belli olmayan bir hususiyet kazandırır; ama bilimsel olarak insanların, zamanı nasıl algıladığı ve kullandığı ile ilgili gerçekler, o kadar da “göreceli” değildir. Zaman, insanoğlunun, hayatının her salisesinde maruz kaldığı hâlde, nasıl kavrayacağını ve kullanacağını bilmediği doğal bir fenomendir. Ve bu kitap, bu fenomeni, bilimsel kökeni sağlam bir kavrayışla nasıl ele alacağınızı çok etkin şekilde anlatyıyor.
Gelirinizi artıracak kitap önerileri listesinde “zaman yönetimi” konulu bir eserin olması, zaten olağan bir durum… Ama zamanı “yönetmeden önce” anlamak için, mutlaka ama mutlaka bu kitabı okuyun.
Reklamsız Marka Yaratmak: Dijital Dünyada Başarılı Markalar İnşa Etmenin Sırları
Chris Grams | the Kitap
“İki kişinin bildiği sır değildir.” O nedenle, parası karşılığında bizimle “sırarını paylaşan” pazarlama gurularını pek sevdiğimiz söylenemez. Ama bu klişe başlığa rağmen Chris Grams’ın güzel fikirleri ve analizleri var. Gerçi arka kapaktaki “büyük bir marka yaratmak için pazarlama eğitimine ya da pazarlama deneyimine ihtiyacınız yok” ifadesini okuyunca, kitaba karşı olumsuz bir önyargı geliştirmemek çok zor. Çünkü bu iddianın aksine eğitime de, deneyime de ihtiyacınız olacak. Fakat yazarın iddiası, bu muğlak ifadeyle aslında biraz çarpıtılmış. Chris Grams’a göre “tarihi geçmiş müfredatlarla eğitime” ve “eski deneyimlerden elde edilmiş külüstür bilgilerin kıskacında kalmaya” gerek yok.
Gelirinizi artıracak kitap önerileri listesinin ilk bölümünde, bu kitaba yer verdik, çünkü: Eğer bu kitabı okursanız, reklamsız marka konumlandırmanın temel aşamalarını öğrenerek; reklam bütçesine olan direkt bağımlılığınızı azaltacaksınız. Bu da giderlerinizdeki önemli bir harcama kalemini küçültüp,markanızı “reklamsız yollarla” büyütmenizi de beraberinde getireceği için, gelir hacminizde önemli bir artış sağlayacak. Yeter ki öğrendiklerinizi uygulayın.
Geleneksel Yapı Teknikleri: Doğal ve Ekolojik Yapı Rehberi
Melih Aşanlı | Yeni İnsan Yayın Evi
Rasim Ozan Kütahyalı uzatmasıyla “haydaaaaaaaaa” dediğinizi biliyoruz. Bu kitabın, bu listede ne işi var? Webrazzi’nin sıkıcı girişimcilik ağzıyla liste oluşturacağımızı sanmayın; burada gelir var gelir! Kötü şaka serisi bir yana, Melih Aşanlı’nın bu kitabının pek çok insanın hayatı için bir dönüm noktası teşkil edebileceğini düşünüyoruz. Çünkü Aşanlı’ya göre “kendi evimizi yapamayacağımıza öyle inandırıldık ki” gelirimizin çok önemli bir bölümünü, ev sahibi olmak için bankalara ya da inşaat devlerine teslim ediyoruz. O nedenle, bu kitap, hayatınızdaki en temel gereksinimi, barınmayı, ekolojik ve doğal yollarla, kendini maddi bir uçurumn kenarına sürüklemeden, nasıl giderebileceğinizi anlattığı için, bu listenin baş köşesinde durmayı hak ediyor. Yazıyı, Melih Aşanlı’nın muazzam kapak arkası yazısı ile bitirelim:
“Kendi evini inşa etmek, büyülü ve çekici bir çağrı. Peki, gerçekten mümkün mü? Çok yakın bir tarihe kadar, hepimiz yaşayacağımız evi kendi ellerimizle ve köy imecesi ile yapıyorduk; çölde, kutuplarda, dağ başlarında, nehir kenarlarında ya da çok uzak adalarda… Bütün insanlığın coğrafyalarına özel tasarımları ve nesilden nesile aktardıkları bir bilgelikleri vardı. Taş seçiminden, ağaçların kesileceği mevsime hatta ay döngüsüne kadar, şimdi bakıldığında insanı hayrete düşüren bir teknik ve tasarımla… Üstelik bu yapılar binlerce yıla medyan okuyor Betonun 60 yıllık ömrü, bunları sadece güldürüyor.
İster kendi elleriniz ve elirli bir dayanışma ağı içinde evinizi yapmaya karar verdiniz, isterseniz bir usta ile anlaşıp işe koyuldunuz. Gözünüz kör, kulağınız sağır ve elleriniz bağlı olmasın. Artık kendi evini, seçtiği malzemeden, iç tasarıma kadar, profesyonellerin insafına bırakmaya razı olmayan bir bakış açısı egemen oluyır. Bunun Türkiye’deki örnekleri azımsanamayaca kadar arttı. Hem de ortaya çıkan yapılar, parmak ısırtıyor.
Suyun, toprağın, taşın, ağacın doğasını idrak etmek, algılamak en gerekli ilkeler. Malzemelere hükmetmeye çalışmadan da, sadece uyum sağlayarak ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz, aslında eski ama güncel bir önerme ile ne isterseniz yapmakta özgürsünüz.
Aslında bütün mesele de özgür olmak değil mi?”